Din geçmişte olduğu gibi bugün de siyasî, toplumsal ve kültürel hayatın her alanında belirleyici aktörlerden biridir. Bu sebeple doğru ve sağlıklı bilginin önemi tartışmasız olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda ilahiyat fakülteleri Türkiye’de dinin kendi kaynaklarından hareketle en doğru şekliyle anlaşılmasını ve öğretilmesini temin etmeye çalışan kurumlar olup, ana çatısını Temel İslam Bilimleri oluşturmaktadır. Birçok ilahiyat fakültesi lisansüstü seviyede Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programı açmak suretiyle bu ihtiyaca cevap vermektedir.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, ilk öğrencilerini 2014-2015 eğitim-öğretim yılı itibarıyla alan yeni bir fakülte olmasına rağmen ilahiyat fakülteleri arasında taban ve tavan puanlarıyla en çok tercih edilen fakülteler arasında yer almıştır. Konumu, kendini ispatlamış bir devlet üniversitesi içerisinde yer alması gibi sebeplerle tercih edilen fakültenin, kısa sürede hızla yol alması kaçınılmaz bir durumdur. Lisans düzeyindeki bu beklenti ve ilgi, lisansüstü eğitim için de söz konusudur. Bu anlamda altmışa yakın yüksek lisans ve doktora programını yürüten Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve dinamik, yetkin kadrosuyla Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, lisansüstüne yönelik beklenti ve ihtiyaçlara cevap verebilecek durumdadır. Bu sebeple yeterli şartları taşıyan Temel İslam Bilimleri alanında tezli yüksek lisans programı açılması önemli olacaktır.

Şu an 1 profesör, 2 doçent, 8 doktor öğretim üyesi ve 5 öğretim görevlisinin bulunduğu fakültenin, özellikle Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı altında açılacak tezli yüksek lisans programına, yoğun başvuruların yapılacağı öngörülmektedir. Ortadoğu ve ülkemizdeki hâl-i hazırdaki durum dini temel kaynaklarından doğru ve sağlıklı bir şekilde öğrenen, günün şartlarını iyi bir şekilde okuyarak bilgisini faydalı bir biçimde kullanan yetişmiş araştırmacılara şiddetle ihtiyaç duymaktadır. Bu programın açılmasıyla söz konusu ihtiyaca bir nebze cevap verileceği gibi yakın zamanda fakülte bünyesine katılacak olan araştırma görevlilerinin kendi kurumlarında Yüksek Lisans Eğitimi yapma imkânına kavuşacak olması ve böylece fakültelerinde de bizzat bulunarak kendilerinin ve kurumlarının gelişmesine katkı sunabilecekleri düşünülmektedir.